Ana içeriğe atla

Aidin salih - "Uykusu çok olanın ruhu hasta, isi zordur".

Uykusu çok olanın ruhu hasta, işi zordur. Uykunun en iyisi 5 saati geçmeyendir. Yetişkin bir insan için 6 saat uyumak yeterlidir. Çocuklar ve ağır çalışanlar 7-8 saat, hastalar istedikleri kadar uyuyabilir. Saat 22-23'den 04-05'e kadar olan süre uyku için ideal zaman dilimidir. En geç, saat 24'e kadar yatmalı ve güneş doğmadan kalkmalıdır. Hazreti Ömer (radıyallahü anh) "Sabahın erken vaktinde uyumaktan sakınınız. Zira ağız kokusu, ruhi dengesizlik ve mizacın bozulmasına sebep olur", "Uyku, kuşluk vaktinde uyuyana akıl noksanlığı, ikindide uyuyana ise delilik getirir" demiştir. Güneş doğmadan kalkmak ve güneş batmadan uyumamak çok önemlidir, çünkü bu saatlerde bütün organları ve sistemleri faaliyete geçiren hayati hormonlar üretilir. Uyku sırasında bütün süreçler yavaşladığından hormonlar da yeteri kadar üretilemez. Dolayısıyla fazla uyku, hormon dengesizliğine ve buna bağlı hastalıklara, ayrıca ruhsal dengesizliğe sebep olur. Sağlıklı insanlar uykuda, sağlıklı bebekler gibi sessizce ve hafif nefes alıp verirler. Sağlıklı olmayanlar ise derin ve sesli nefes alıp verirler. Saatlerce derin nefes alıp-verme ile vücudun oksijen-karbondioksit dengesi bozulur. Bu dengesizlik hem astıma, hem başka hastalıklara yol açar. Yatak odası karanlık olmalıdır. Karanlıkta, ergenlikte gelişimi sağlayan, üremede ve hormon üretiminde etkili olan, bağışıklık sistemini güçlendiren Melatoniri isimli bir hormon salgılanır. Işık olunca melatonin salgısı azalır. Melatonin akşam saat 21'den sonra salgılanmaya başlar, en fazla gece saat 02-04 arası salgılanır ve sabah saat 07'de azalır. Melatonin gece uyku getirir, sabah uyanmaya katkıda bulunur. Uykusuzlukta melatonin salgısı bozulur: Gündüz salgılanırsa gündüz uyuklama, gece uykusuzluk ortaya çıkar. Yatak sert, yastık yeteri kadar yüksek, yorgan veya battaniye yumuşak, hafif ve doğal malzemeden olmalıdır. Sağ tarafa, başı göğse doğru eğip, dizleri karna, kolları göğse çekerek yatmak en iyi uyuma pozisyonudur. Bu pozisyon kalbe, kan ve enerji dolaşımına ve sindirilen yemeğin mideden bağırsağa inmesine kolaylık sağlar. Sağ tarafa yatıldığında sağ burun deliğinden alınan nefes azalmakta, sol burun deliğinden alınan ise artmaktadır. Sol burundan nefes alma parasempatik sinir sisteminin faaliyetinin artmasına, kalbin yavaşlamasına, tansiyonun düşmesine ve mide bağırsak faaliyetinin yavaşlamasına sebep olur. Dolayısıyla uykuya dalma kolaylaşır; ayrıca, uyku esnasında vücuda bir zarar gelecek olsa, iç organlar korunmuş olur. Hazmı zayıf olanlar, önce sol, sonra da sağ yana yatma ihtiyacı duyar. Eski alimler yüzüstü yatmayı yasaklar, buna "şeytan yatışı" derlerdi. Omurga problemi yaşayanlar, kasları ve iç organları zayıf olanlar ve yaşlılar ise sırtüstü yatar. Hasta ve yaşlılar, çene kasları zayıf olduğu için, genellikle ağzı açık uyur. Alçak yastıkla sırtüstü yatarken geniz akıntısı engellenir. Geniz akıntısı dışarıya akamazsa, sinüslerde toplanır, iltihaba ve baş ağrısına sebep olur. Yüksek yastıkla sırtüstü yatarken akıntı buruna değil, boğaza, akciğerlere veya mideye akar. Boğaza akarsa, bademcikler ve ses telleri rahatsızlanır, boğaz ve yemek borusunda yanma ve yaralar meydana gelir. Mideye akarsa, mide bulantısına ve mide hastalıklarına; akciğerlere akarsa, akciğer hastalıklarına yol açar. Geniz akıntısı olanlar için en doğrusu yüksek yastıkta yan yatmaktır. Uykuda ağız akıntısı: Yatmadan evvel çok ve karışık yemek yiyenin tükürük bezleri midede üretilen enzimlerden etkilenir, uyku esnasında tükürük artarak ağızdan akar. Bağırsak kurtları da tükürük bezlerini aynı şekilde etkiler. Bağırsak kurtları için tavsiye edilen tedaviyi uygulayan, beslenmeyi düzelten, yemekten en az 3-4 saat sonra uyuyan ağız akıntısından kurtulur. Uykuda horlama, saat 21'den sonra yemek yeme alışkanlığı, hazımsızlık, kabızlık, gaz, kalın bağırsaklarda bozulma ve genişleme, küçük dilde şişme veya kalbin zayıflamasından kaynaklanır. Şapı sirkede eriterek veya nar kabuğunu sirkede kaynatarak gargara yapmak küçük dilin şişliğini giderir ve horlamayı azaltır. Horlamadan tamamen kurtulmak için bağırsak tedavisi ve karaciğer temizlemesi yapmak, yemeği azaltmak, ayn ve ğayn harflerini doğru telaffuz ederek, Kuran'ı Kerim'i nefes kontrolüyle okumak gerekir. Ancak mizaca uymayan, sağlıksız gıdalar tüketen, tıka basa yemek yiyen, saat 21'den sonra yiyen, yemekten sonra meyve yiyen horlamadan kurtulamaz. Uyku esnasındaki karabasan ve kabuslar, beyindeki kan ve sıvı dolaşımının bozulduğuna işarettir. Karaciğer, kan ve damar temizlemesi yapmak, saunaya gitmek, hacamat yaptırmak, sülük tutturmak bu durumdan kurtulmak için yeterli olabilir. Uykuda dişlerini gıcırdatan yetişkinler sara hastalığına yakalanma riski taşır. Çocukların uykuda diş gıcırdatması ise yaş ilerledikçe geçebilir. Kışın güneş ışığının az, yemeklerin ağır olması nedeniyle uyku artar. Ancak beslenme kurallarına uyan ve oruç tutanın durumu kışın da değişmez. •Az ye, rahat uyu, Atasözü. Saunaya gitmek, anason, keten tohumu, kimyon ve sinameki kullanmak uykuyu azaltmaya yardımcı olur. Uyuma zorluğu çekenlere ise hamama gitmek, yatmadan önce bal şurubu, yulaf suyu veya arpa suyu içmek, çimlenmiş buğday yemek, kafa derisine zeytinyağı sürmek, reyhan veya kediotu koklamak ve hacamat yaptırmak iyi gelir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tıbbi İlaçların Zararları - Dr Aidin Salih

Amerika'da her yıl yaklaşık 250.000 kişi tıbbi hatalar yüzünden ölmektedir. Bunlardan 127 bini hastahanede, yanlış ilaç verildiğinden veya ilaçların yan tesirleri yüzünden ölmektedir. İlaçların yan tesirleri yüzünden hastane dışında ölenlere ait ise istatistik yoktur. Ancak onların sayısı mutlaka daha yüksektir. İlaçların yan tesirleri yüzünden hastalananlarla ilgili de hiçbir istatistik yoktur. Ancak tecrübeler gösteriyor ki, ilaçlar bütün hastalıkların temelinde yer almaktadır. Tıp literatürüne bakıldığında, ilaçların tahrip edici etkisiyle ilgili şu sonuçlara ulaşılır: Bazı ilaçlar kullanıldıkları dönemde, bazıları kullanımından haftalar, aylar, hatta yıllar sonra, bazıları ise doza bağımlı olarak yan etki gösterir. Birçok ilaç, kemik iliği dejenerasyonuna ve bunun sonucunda kemik iliği yetmezliğine ve ağır anemilere; karaciğer toksisitesine ve karaciğer yetmezliğine; böbrek yetmezliğine, kısırlığa ve başka birçok hastalığa neden olabilir. Hormonal sistemde dengesizliğe, DNA...

Hacamatın Faydaları - Dr Aidin Salih Geçek Tıp kitabı

Bir kimse ayın onyedi, ondokuz ve yirmibirinde hacamat olursa her dertten şifa bulur. Hadis-i Şerif Hastalıktan kurtulma veya sağlığı koruma amacıyla ölü hücre ve atık maddelerin yoğun olarak toplandığı belli noktalardaki tıkanıklık, kılcal damar ve ince damarlardan kirli kanı alma işlemine hacamat denir. Zamanımızda herkes karışık ve çok yediği, sentetik yağlar, katkılı yapay yiyecekler tükettiği, kimyasal ilaç kullandığı için hacamata ihtiyaç duyar. Peygamber Efendimizin (aleyhisselam) hacamatla ilgili çok sayıdaki hadisi şerifi hacamatın önemini göstermektedir: "Miraçta, Ya Muhammed (aleyhisselam) ümmetine kan aldırmalarını emret. Kan aldırmada sizin için şifa vardır' demeyen meleğe rastlamadım." "Hacamat, bütün hastalıklara şifadır." 'Tedavi olduğunuz şeylerin en hayırlısı hacamattır." "Kim hacamat yaptırırsa, herhangi bir tedavi görmemesinden, ona bir şey zarar vermez." "Boyundan ve kürek kemiği civarından hacamat olun....