Sağlıklı insan, her öğünden sonra büyük abdeste çıkmalıdır. Gün boyu yenen öğün sayısı birden fazla ama büyük abdest günde bir defa ise kabızlık, iki günde bir ise sağlığın tehlikede olduğuna işarettir. Kabızlık, kronik hazımsızlık belirtisi ve bütün hastalıkların ilk basamağıdır. Klozet kullanmak ve koltuk-sandalyede oturmak kabızlığı tetikler. Antibiyotikler, antidepresanlar, idrar söktürücüler ve demir-kalsiyum içeren ilaçlar kabızlığa yol açar. Parkinson, MS, felç gibi nörolojik hastalıklarda kabızlık sık görülür. Kabızlıktan kurtulmak için, öncelikle beslenme düzeltilmeli, 5-6 saatten önce ikinci bir yemek yenmemelidir. Yemekten 1 saat önce bir bardak su içilmelidir ("Su" bölümüne bakınız.) Su bağırsaklardaki kalıntıyı indirir ve bağırsakları harekete geçirir. Günün son öğünü saat 19 ile 21 arası olmalıdır. Saat 21'den sonra, sindirim durduğu için, hiçbir şey yenmez; yalnız su ve şekersiz bitki çayı içilebilir. Sağlıklı olmak isteyen, yediği her yemekten sonra büyük abdeste çıkmadıkça, bağırsakları rahatlatan meyveler ve salata hariç ikinci bir yemek yememeli; bu kurala ömür boyu dikkat etmelidir. Bol meyve ve salata yemek kabızlığı önler. Yemeğin yüzde altmışı çiğ olmalıdır; yüzde kırkı pişmiş yemek ve ekmek olabilir. Örneğin, günlük yemek 1000 gram ise, 600 gramını meyve, meyve suyu, salata ve bal oluşturmalıdır. Bağırsakların çalışması düzene girene kadar her gün öğütülmüş sinameki, sinameki karışımlarından biri, keten tohumu veya magnezyum sülfata devam edilmelidir. Bağırsaklar düzgün çalışmaya başlayınca kullanım haftada bire indirilir ve gerektikçe kullanılır.
Ömür boyu devam eden inatçı kabızlıklarda müshil ile beraber lavman da yapılması gerekir. Lavman, duruma göre önce her gün, sonra 3 günde bir, sonra haftada bir, sonra 2-3 haftada bir olacak şekilde uygulanır. Sinameki Kullanımı Sağlıklı insanda sindirim artıkları, yemekten 24-36 saat sonra bağırsaklardan atılır. • Atıkların bağırsaklardan geçişi yavaşlar ve kabızlık oluşursa, yemekle veya yemekten sonra sinameki kullanılır. Aç karna içilen sinamekinin müshil etkisi yoktur. • Öğütülmüş sinameki veya sinameki karışımları günün son yemeğiyle veya yemekten sonra kullanılmalıdır. • Sinamekinin dozunu herkes kendisi belirlemelidir. Bu doz öyle ayarlanmalıdır ki sindirim sürecini etkilememeli, sindirimi tamamlanmamış besinin dışarı atılmasına sebep olmamalı, bağırsaklardan gereken hızda geçişini sağlamalıdır. Sinamekinin dozu doğru ayarlandığında, aldıktan 12-24 saat sonra büyük abdeste rahatça çıkmak mümkün olur. • Karışık ve fazla yemek yeyip, yediklerini hızla dışarı atmak için sinameki içenler, sindirim kurallarına aykırı hareket etmiş; sindirim sistemini, besini sindirmeden atmaya zorlamış olur. Bağışıklık sistemi, yapılan bu hataya tepki olarak mide bulantısı, karın ağrısı, baş ağrısı, terleme, hatta bayılma ile karşılık verebilir. Ayrıca sindirilmeyen besin bağırsakları hızla geçerken, kimyasal dengeyi bozarak bağırsaklarda yara oluşmasına sebep olur. • Dört günden fazla süren kabızlığı geçirmek için önce lavman yapılır, sonra sinameki veya herhangi bir müshil kullanılabilir. • Mide ve bağırsaklarda yara varsa, sinameki yerine keten tohumu kullanılır. Yara kapanınca sinamekiye geçilebilir.
Sinameki karışımları:
1 Kabızlık ve hazımsızlıkta yarı yarıya sinameki-nane karışımı veya 30 gram sinameki + 15 gram kekik + 15 gram nane karışımı;
2 Kabızlık, gaz ve hazımsızlık için 30 gram sinameki + 20 gram anason + 10 gram kekik karışımı;
3 Kabızlık ve karaciğer zayıflığı için eşit miktarlarda sinameki + hindibağ yaprağı + pelinotu karışımı;
Bu karışımlar öğütülür ve yemek üzerine serpilerek günde 1,2-2 çay kaşığı kullanılır. Sinameki öğütüp zeytinyağ ile yutmak büyük abdeste rahat çıkmayı sağlar. Yemekten sonra bir tutam sinameki çiğnemek de aynı sonucu verir. Son yıllarda sinamekinin zararlı olduğundan bahsedilmektedir. Bilakis, sinameki, herkes için faydalıdır. Önemli olan doğru kullanmayı bilmektir.
Keten Tohumu Kullanımı
1 çorba kaşığı keten tohumu taze öğütülür, biraz bal ile karıştırılıp yutulur, üzerine bol su içilir. 1 kahve kaşığı ısırgan otu tohumu, 3-5 diş dövülmüş sarımsak ve yarım çay kaşığı zencefil eklenirse daha etkili olur. Bu, bağırsakları çalıştırıp kabızlığı önler, şişkinlikleri indirir, kanı temizler, kansere karşı korur, yaraları kapatır.
1 çorba kaşığı keten tohumu 100 gram sıcak veya soğuk su ile karıştırılır, üzerine bez sarılıp, 1-2 saat bekletilir. Sabah aç karna ve/veya akşam yatmadan önce taneleriyle birlikte içilir.
Uyarı:
• Öğütülmüş keten tohumu bekletilmez! içerdiği omega yağlar şifalı etkisini kaybeder!
• Keten tohumu mutlaka en az bir bardak su ile içilmelidir! Magnezyum Sülfat Kullanımı Sabahleyin aç karna 1 bardak suda 1 tatlı kaşığı veya 1 çorba kaşığı magnezyum sülfat eritip içirildiğinde 1-2 saat sonra büyük abdest gelir. Magnezyum sülfat (İngiliz tuzu), bağırsakların çalışmasını hızlandırdığı için, yemekten sonra değil, sindirim tamamlandıktan sonra, sabah aç karna içilir. Akşam içildiğinde, sindirilmeyen besin bağırsakları hızla geçerken, bağırsakların kimyasal dengesini bozar. Kan grubu "0" olanlar bazı özel uygulamalarda veya 2 haftada bir magnezyum sülfat kullanabilir. "A", "B" ve "AB" taşıyıcıları ise, haftada bir, haftada 2-3 defa veya her gün kullanabilirler. Kaya tuzu gibi doğal bir tuz olan magnezyum sülfat derin tabakalardaki toksin ve tuzları çekerek bağırsak yoluyla dışarı atar, ödem çözer, böbreklerin işini kolaylaştırır, organları temizler.
Örneğin, düz bağırsağındaki deformasyondan dolayı 20 yıl boyunca her gün İngiliz tuzu kullanmak zorunda kalan "AB" grubu bir yaşlı adamın dokuları ve organları, sağlıklı çocukların organları kadar temizdi.
Amerika'da her yıl yaklaşık 250.000 kişi tıbbi hatalar yüzünden ölmektedir. Bunlardan 127 bini hastahanede, yanlış ilaç verildiğinden veya ilaçların yan tesirleri yüzünden ölmektedir. İlaçların yan tesirleri yüzünden hastane dışında ölenlere ait ise istatistik yoktur. Ancak onların sayısı mutlaka daha yüksektir. İlaçların yan tesirleri yüzünden hastalananlarla ilgili de hiçbir istatistik yoktur. Ancak tecrübeler gösteriyor ki, ilaçlar bütün hastalıkların temelinde yer almaktadır. Tıp literatürüne bakıldığında, ilaçların tahrip edici etkisiyle ilgili şu sonuçlara ulaşılır: Bazı ilaçlar kullanıldıkları dönemde, bazıları kullanımından haftalar, aylar, hatta yıllar sonra, bazıları ise doza bağımlı olarak yan etki gösterir. Birçok ilaç, kemik iliği dejenerasyonuna ve bunun sonucunda kemik iliği yetmezliğine ve ağır anemilere; karaciğer toksisitesine ve karaciğer yetmezliğine; böbrek yetmezliğine, kısırlığa ve başka birçok hastalığa neden olabilir. Hormonal sistemde dengesizliğe, DNA...
Yorumlar
Yorum Gönder